تَبَّتْ يَدَا أَبِي لَهَبٍ وَتَبَّ. (١)
Tebbet yedâ ebî lehebin ve tebb.
1-) Ebu Leheb'in elleri kurusun (yok olsun o), zaten yok oldu ya.
مَا أَغْنَى عَنْهُ مَالُهُ وَمَا كَسَبَ. (٢)
Mâ eğnâ anhu mâluhû ve mâ keseb.
2-) Ne malı ne de kazandığı onu kurtaramadı.
سَيَصْلَى نَارًا ذَاتَ لَهَبٍ. (٣)
Seyeslâ nâren zâte leheb.
3-) (O), alevli bir ateşe girecektir.
وَامْرَأَتُهُ حَمَّالَةَ الْحَطَبِ. (٤)
Vemraetuhû hammâletelhatab.
4-) Karısı da odun hamalı olarak (onunla beraber girecektir).
فِي جِيدِهَا حَبْلٌ مِنْ مَسَدٍ. (٥)
Fî cî dihâ hablun min mesed.
5-) Boynunda da hurma lifinden bir ip olacaktır.
İlginizi çekebilir
© 2008 - 2022 Ferdi Korkmaz. Tüm Hakları Saklıdır.