أَلْهَاكُمُ التَّكَاثُرُ (١)
﴾1﴿
Diyanet: Çoklukla övünmek, ﴾1﴿
Diyanet Vakfı: Çokluk kuruntusu sizi o derece oyaladı ki, ﴾1﴿
E. Hamdi Yazır: Çoklukla övünmek ﴾1﴿
حَتَّى زُرْتُمُ الْمَقَابِرَ (٢)
﴾2﴿
Diyanet: Sizi, kabirlere varıncaya (ölünceye) kadar oyaladı. ﴾2﴿
Diyanet Vakfı: Nihayet kabirleri ziyaret ettiniz. ﴾2﴿
E. Hamdi Yazır: Sizi kabirlere varıncaya kadar oyaladı. ﴾2﴿
كَلَّا سَوْفَ تَعْلَمُونَ (٣)
﴾3﴿
Diyanet: Hayır; ileride bileceksiniz! ﴾3﴿
Diyanet Vakfı: Hayır! Yakında bileceksiniz! ﴾3﴿
E. Hamdi Yazır: Hayır! Yakında bileceksiniz. ﴾3﴿
ثُمَّ كَلَّا سَوْفَ تَعْلَمُونَ (٤)
﴾4﴿
Diyanet: Hayır, Hayır! İleride bileceksiniz! ﴾4﴿
Diyanet Vakfı: Elbette yakında bileceksiniz! ﴾4﴿
E. Hamdi Yazır: Yine hayır! Yakında bileceksiniz (hatanızı). ﴾4﴿
كَلَّا لَوْ تَعْلَمُونَ عِلْمَ الْيَقِينِ (٥)
﴾5﴿
Diyanet: Hayır, kesin olarak bir bilseniz.. ﴾5﴿
Diyanet Vakfı: Gerçek öyle değil! Kesin bilgi ile bilmiş olsaydınız, ﴾5﴿
E. Hamdi Yazır: Hayır! Eğer kesin bilgi ile bilseniz, ﴾5﴿
لَتَرَوُنَّ الْجَحِيمَ (٦)
﴾6﴿
Diyanet: Andolsun, o cehennemi muhakkak göreceksiniz. ﴾6﴿
Diyanet Vakfı: Mutlaka cehennem ateşini görürdünüz. ﴾6﴿
E. Hamdi Yazır: Elbette cehennemi görürsünüz. ﴾6﴿
ثُمَّ لَتَرَوُنَّهَا عَيْنَ الْيَقِينِ (٧)
﴾7﴿
Diyanet: Yine andolsun, onu gözünüzle kesin olarak göreceksiniz. ﴾7﴿
Diyanet Vakfı: Sonra ahirette onu çıplak gözle göreceksiniz. ﴾7﴿
E. Hamdi Yazır: Sonra, yemin olsun ki, cehennemi yakin gözüyle göreceksiniz. ﴾7﴿
ثُمَّ لَتُسْأَلُنَّ يَوْمَئِذٍ عَنِ النَّعِيمِ (٨)
﴾8﴿
Diyanet: Sonra o gün, nimetlerden mutlaka hesaba çekileceksiniz? ﴾8﴿
Diyanet Vakfı: Nihayet o gün (dünyada yararlandığınız) nimetlerden elbette ve elbette hesaba çekileceksiniz. ﴾8﴿
E. Hamdi Yazır: Sonra, yemin olsun ki, o gün (size verilen) her nimetten sorulacaksınız ﴾8﴿
İlginizi çekebilir
© 2008 - 2022 Ferdi Korkmaz. Tüm Hakları Saklıdır.