وَالتِّينِ وَالزَّيْتُونِ. (١)
1-) Tîn'e ve Zeytun'a,
وَطُورِ سِينِينَ. (٢)
2-) Sina dağına
وَهَذَا الْبَلَدِ الْأَمِينِ. (٣)
3-) Ve bu güvenli beldeye andolsun ki,
لَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنْسَانَ فِي أَحْسَنِ تَقْوِيمٍ. (٤)
4-) Biz insanı en güzel biçimde yarattık.
ثُمَّ رَدَدْنَاهُ أَسْفَلَ سَافِلِينَ. (٥)
5-) Sonra da çevirdik aşağıların aşağısına attık.
إِلَّا الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ فَلَهُمْ أَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُونٍ. (٦)
6-) Ancak iman edip iyi işler yapanlar başka; onlar için kesintisiz bir ecir vardır.
فَمَا يُكَذِّبُكَ بَعْدُ بِالدِّينِ. (٧)
7-) O halde sana dini ne yalanlatır?
أَلَيْسَ اللَّهُ بِأَحْكَمِ الْحَاكِمِينَ. (٨)
8-) Allah, hakimlerin hakimi değil mi?
İlginizi çekebilir
© 2008 - 2022 Ferdi Korkmaz. Tüm Hakları Saklıdır.